2024 yılı, Türkiye ekonomisi açısından oldukça zorlu bir dönem olarak kayıtlara geçiyor. Özellikle artan maliyetler, yüksek enflasyon, dalgalanan döviz kurları ve küresel ekonomik belirsizlikler, birçok sektörde finansal sorunları derinleştirdi. Bu sürecin en somut göstergelerinden biri de konkordato taleplerindeki hızlı artış oldu. İlk 7 ayda toplam bin 554 firma konkordato talebinde bulunarak bu alanda rekor seviyeye ulaşıldı. Bu durum, iş dünyasında ciddi bir endişe yaratırken, özellikle bazı sektörlerdeki risklerin daha da belirginleşmesine neden oldu.

Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın

Konkordato Nedir?

Konkordato, bir şirketin borçlarını ödeyememesi durumunda alacaklılarıyla mahkeme gözetiminde yaptığı bir anlaşmadır. Bu süreçte şirket, borçlarını belirli bir süre boyunca yeniden yapılandırarak ödeme taahhüdünde bulunur ve bu sayede iflastan korunur. Konkordato, şirketlerin ekonomik zorlukları aşarak faaliyetlerine devam etmelerine olanak tanır. Ancak, konkordato sürecine giren firmalar, finansal zorluklar nedeniyle genellikle ciddi operasyonel kısıtlamalarla karşı karşıya kalır.

Konkordato Taleplerinde Hangi İller Öne Çıkıyor?

2024 yılının ilk 7 ayında konkordato taleplerinin yoğunlaştığı illerin başında İstanbul geliyor. Türkiye'nin ekonomik merkezi olan İstanbul, aynı zamanda ülke genelinde en fazla işletmeye ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle, İstanbul’da konkordato taleplerinin diğer illere göre daha yüksek olması şaşırtıcı değil. İstanbul’u, Ankara ve Bursa takip ediyor. Bu iller, büyük sanayi ve ticaret merkezleri olarak biliniyor ve burada faaliyet gösteren firmalar, ekonomik dalgalanmalardan diğer bölgelere göre daha fazla etkileniyor.

İstanbul'da 2024 yılında kaydedilen konkordato taleplerinin büyük kısmı, inşaat, tekstil, enerji ve perakende gibi sektörlerde yoğunlaşıyor. Ankara ise özellikle savunma sanayi, otomotiv ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların konkordato talepleriyle dikkat çekiyor. Bursa, sanayi odaklı bir şehir olmasına rağmen, özellikle otomotiv ve tekstil sektörlerindeki zorlanmalar nedeniyle konkordato taleplerinde öne çıkıyor.

Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın

En Riskli Sektör: İnşaat

Konkordato taleplerinde en riskli sektörlerin başında inşaat sektörü yer alıyor. 2024 yılının ilk 7 ayında toplam 398 inşaat firması konkordato talebinde bulundu. Bu, inşaat sektörünün mevcut ekonomik koşullardan en olumsuz etkilenen sektör olduğunu açıkça gösteriyor. Yüksek maliyetler, kredi faizlerinin artışı ve satışlardaki durgunluk, inşaat firmalarını ciddi bir finansal çıkmaza sürükledi.

İnşaat sektöründe konkordato taleplerinin bu denli yüksek olmasının nedenlerinden biri, sektördeki aşırı borçlanma ve düşük nakit akışı. İnşaat projeleri genellikle büyük sermaye gerektirir ve firmalar projelerini finanse edebilmek için bankalardan yüksek miktarlarda kredi alırlar. Ancak, ekonomik durgunluk dönemlerinde satışların yavaşlaması, bu firmaların borçlarını ödemelerini zorlaştırır. Ayrıca, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve inşaat malzemelerindeki fiyat artışları, sektördeki maliyetleri daha da yükseltmiştir.

Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın

Diğer Riskli Sektörler: Tekstil ve Akaryakıt

İnşaat sektörünün ardından en riskli sektörler arasında tekstil ve akaryakıt istasyonları bulunuyor. Tekstil sektörü, toplamda 300'den fazla konkordato talebiyle en fazla etkilenen ikinci sektör olarak öne çıkıyor. Küresel ekonomik belirsizlikler, artan hammadde maliyetleri ve düşük talep, tekstil firmalarını zor durumda bırakıyor. Özellikle ihracata dayalı tekstil firmaları, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve küresel ticaretteki yavaşlama nedeniyle finansal baskı altında kalıyor.

Akaryakıt sektörü ise üçüncü sırada yer alıyor. Bu sektördeki konkordato taleplerinin artmasında, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artan enerji maliyetleri etkili oldu. Akaryakıt istasyonları, yüksek işletme maliyetleri ve düşük kar marjları nedeniyle ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Ayrıca, enerji piyasasındaki rekabetin artması ve tüketici talebindeki değişiklikler, sektördeki firmaların karlılığını olumsuz etkiledi.

Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın

Borsada Konkordato Etkisi: Mega Polietilen Örneği

Konkordato talepleri sadece reel sektörde değil, borsa üzerinde de etkisini gösterdi. Mega Polietilen, konkordato ilan eden firmalar arasında yer aldı ve borsada işlem görmesi üç ay süreyle durduruldu. Bu durum, borsadaki diğer firmalar üzerinde de baskı yarattı ve yatırımcıların konkordato ilan eden firmalara olan güvenini sarstı. Mega Polietilen gibi büyük firmaların konkordato ilan etmesi, piyasalarda endişe yaratırken, yatırımcıların daha temkinli davranmalarına neden oldu.

Borsada konkordato ilan eden firmaların hisse senetleri genellikle hızlı bir değer kaybı yaşar. Bu durum, yatırımcılar için önemli riskler oluştururken, şirketlerin de yeniden yapılandırma sürecinde ek finansman bulmalarını zorlaştırır. Mega Polietilen’in konkordato ilanı, sadece şirketin kendisi için değil, aynı zamanda tedarikçileri, müşterileri ve diğer paydaşları için de ciddi bir belirsizlik ortamı yaratmıştır.

Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın

Konkordato Taleplerinin Artmasının Sebepleri

Konkordato taleplerinin artmasında birçok faktör etkili olmuştur. Öncelikle, Türkiye ekonomisindeki yavaşlama ve enflasyonist baskılar, firmaların mali durumlarını olumsuz etkilemiştir. Artan üretim maliyetleri, borçlanma maliyetlerinin yükselmesi ve talep daralması, firmaların nakit akışlarını yönetmelerini zorlaştırmıştır.

Küresel ekonomik belirsizlikler de Türkiye’deki firmaları derinden etkilemiştir. Özellikle ihracat yapan firmalar, küresel ticaretin yavaşlaması ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle zor durumda kalmıştır. Bu durum, firmaların maliyetlerini kontrol altına almalarını zorlaştırmış ve konkordato taleplerini artırmıştır.

Finansal piyasalardaki sıkılaşma da firmaların krediye erişimini zorlaştırmıştır. Bankaların kredi koşullarını sıkılaştırması, firmaların nakit akışını yönetmelerini zorlaştırmış ve bu durum konkordato taleplerini tetiklemiştir. Ayrıca, kredi maliyetlerindeki artış, borçlarını ödemekte zorlanan firmaların konkordato ilan etmelerine neden olmuştur.

Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın

Gelecek Dönemde Ne Bekleniyor?

Konkordato taleplerindeki bu artışın 2024 yılının kalan aylarında da devam etmesi bekleniyor. Özellikle ekonomik belirsizliklerin sürdüğü ve maliyetlerin yüksek olduğu bir ortamda, firmaların finansal zorluklarla karşılaşması muhtemel görünüyor. Bu durumda, konkordato ilan eden firmaların sayısının daha da artabileceği öngörülmektedir.

Özellikle inşaat, tekstil ve enerji sektörlerindeki firmaların bu süreçten en çok etkilenenler arasında yer alması bekleniyor. Bu sektörlerde faaliyet gösteren firmaların, nakit akışlarını daha dikkatli yönetmeleri ve borç yapılandırma süreçlerine ağırlık vermeleri gerekiyor.

Sonuç olarak, Türkiye ekonomisindeki zorluklar ve küresel ekonomik belirsizlikler, firmaların konkordato taleplerini artırmıştır. Bu durum, Türkiye'nin genel ekonomik sağlığı üzerinde de olumsuz bir etki yaratabilir. Ancak, bu sürecin sonunda firmaların yeniden yapılandırma süreçlerini başarıyla tamamlayarak daha güçlü bir şekilde faaliyetlerine devam etmeleri de mümkündür. Firmaların bu zorlu süreci atlatabilmeleri için finansal yönetimlerini güçlendirmeleri, risk yönetimi stratejilerini gözden geçirmeleri ve piyasa koşullarına uyum sağlamak için gerekli adımları atmaları önemlidir.

Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın